KURANDAN DERLER ÇIKARMAK
 
vekuran
DERS VE KURAN  
  Ana Sayfa
  İletişim
  İpotekli İradeler
  Ayet Okuyan Spartacus
  KİLİSE VE HAVRALAR MI?
  SÜMER-SAMİRİ-SAMARA-SEMERKANT
  CİN NEDİR ?
  SAMİRİ VE HADİSLER
  GÂLÛ BELA’DAN BERİ MÜSLÜMANIM”’ ne demek?
  İslam Soru Sormakla Başlar
  KUR'AN'I TEDEBBÜR ETMEMEK, OKUYARAK TERK ETMEK!
  Koyunlaştırılmış Kitlesel Güç
  Lât ve Uzza’yı ve diğer üçüncüsü Menat
  NİÇİN SADECE KURAN
  Paranın nasıl üretildiğini bilmiyor musunuz?
  KURULU DÜZENLER (banka)
  KURULU DÜZENLER (para)
  KURULU DÜZENLER (hayal balonu)
  ISSIZ ADADAKİ MEDENİYET
  İSLAM ALGIMIZ NE KADAR İSLAMİ ?
  MELEKLER VE PUTLAR
  Huruf-u Mukatta
  Farkında olmadığımız SAHTE TANRILAR
  PUT (yapı taşları) VE İDOLLER
  HADİS VE DİN ADAMLARI
  HADİS VE AKIL
  HADİS VE HİKMET
  HADİS VE ESBAB-I NÜZUL
  HADİS VE VAHY TÜRLERİ
  HADİS VE ELÇİNİN VERDİĞİ
  HADİS VE YETERLİ KAYNAK
  HADİS VE KURAN DIŞI VAHY
  HADİS VE GÜZEL ÖRNEK
  HADİS VE ELÇİNİN GÖREVİ
  HADİS VE ZİKİR
  HADİS VE RASULE İTAAT
  HADİS VE VAHY
  Önemli emir; TEDEBBÜR
  Allah Kavramı ve Vahy
  Beşerin Üçlemeleri
  Salat ve Salat’ı İkame
  KURANDA MECAZ VE BENZETME
  Şüreka-i Raşidinler (küberâ)
  Programlandığımız gibi miyiz ?
  Dinimizi Sorgulamak
  Kadir Gecesi Gerçeği
  Orucunuzun fidyesinin verin
  KURANI ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ
  KUR’AN ÖĞRETİSİ: Eşitlik ve Sınıfsız Toplum
  CEMAATLEŞME; Biz ve Onlar
  Kurgu içinde Güdülmek
  Terazinin iki Kefesi
  İnzal olunanlardan Yararlanmak
  KANDİL GECELERİ ve ÜÇ AYLAR
  Kurandaki Biz ifadesi
  HAYATIN AKIŞI ( tesbih )
  SORGULANMAMIŞ KABULLER
  Zekât; Sadaka ve İnfak
  Çok Eşlilik Konusu ve Yetimler
  Alemlere Rahmet olan Nedir?
  İHSAN ELİAÇIK VE ARKADAŞLARI
  KURANA GÖRE İBLİS - ŞEYTAN ve VESVESE
  KURANA GÖRE TAPMAK (a-b-d)
  Kurum Bağlayanlar (2); DİN SANAYİSİ
  Kurum Bağlayanlar (1); SİSTEMLER
  KURANA GÖRE HAMD
  KURANA GÖRE; Beyt ve Tekbir
  KURANA GÖRE ZİKİR
  KURANA GÖRE ŞEFAAT
  KURANA GÖRE ZEKAT
  KURANA GÖRE Kıyam-Rüku-Secde-İtikaf-Tavaf
  KURANA GÖRE TESBİH
  KURANA GÖRE BEYAN
  CEMAATLERİN AKILDIŞILIKLARI
  NEBİLERİ ERBAB EDİNMEK
  KURAN KÖK ÇALIŞMALARI
  HADİS TENKİTİ ve UYDURMA HADİS ÖRNEKLERİ
  SALAT ve VAKİTLERİ
  SALATIN AMACI VE ÇEVİRMENLERİN YANLIŞI
  Misak - Farkında mısınız?
  SAVAŞTA MELEKLER
  KURAN KAVRAMLARI: Bozulmuş melek anlayışı
  KURAN KAVRAMLARI: melek
  Tehlikenin Farkında mısınız?
  İSLAM'ın ÖZÜNE DÖNÜŞÜ
KURULU DÜZENLER (para)
 

Kanınımız vücudumuz için ne ise mal / meyl /para da iktisadi hayatımız için öyle.

Hayal edin:  Yok olmanızı isteyen bir düşmanınız var.

Kan dolaşımınızın kontrolü bu düşmanın elinde olsa ne olur?

Cevap gayet açıktır.

Sizi kansız bırakacak, hatta psikopatsa can çekiştire çekiştere öldürecektir.

Böyle bir düşmanın vücudunuzdaki kanı kontrol etmesine razı olur musunuz?

Kasketli Ahmet de, Sakallı Hüsnü de buna razı olmaz elbet.

Lakin iktisadi yaşamın kan pompasının bir grup yabancıya teslim edilmesinde bir beis görülmüyor.

Peki Hüsnücüm ya bu BDPS’nin sahipleri senin can düşmanınsa? (BDPS; Borca Dayalı Para Sistemi)

Ya tek amaçları seni mahvetmek ise..

***

Yıl 1648.

Yahudi bir Osmanlı vatandaşı olan Sabatay Sevi (Zvi )‘Lurianik Kabala’ öğretisine dayanarak kendini ‘mesih’ ilan eder.

Musa’nın şeriatında da bir takım değişikler yapmayı ihmal etmez.

En büyük değişiklik ise Sabatay’ın ‘ilahi’ anlayışıdır.

Sabatay der ki sayısı bir hayli çok olan müritlerine: “Artık dinin kurallarına uymaya gerek yok.

Günahlar serbest. Hatta kasten günaha girmeli. Bir ibadet olarak.”

Niye?

Çünkü günahlar evreni karanlıkla dolduracak ve ancak o zaman dünyamızı aydınlatacak bir krallık kurulabilecek. (IMF, Dünya Bankası, NATO gibi kuruluşlar ise bu amaca götüren basamaklar)

***

Sabatay Sevi özellikle cinsellikle ilgili sınırların kalkmasını telkin etti.

Sınırsız cinselliği tanrıya yaklaşmanın bir yolu olarak sundu.

Ayinlerinde, ‘mumlar söner’ ve her türlü iğrençlik vuku bulurdu.

Ensest yani aile içi cinsel ilişkilerden, eş değiştirmeye kadar birçok ahlaksızlık mubahtı.

Zina değildi artık bu günahın adı aşktı aşk.

Osmanlı padişahı IV.Mehmet Yahudi din adamlarının şikayeti üzerine olaya el koydu. Sabatay da paçayı kurtarmak için Müslüman olduğunu açıkladı. Ve o günden beri müritleri ahlaksızlığı, ‘kutsal günahı’ Müslüman maskesi altında;

Avrupa, Amerika’da Hıristiyan;

İsrail’de de ‘Musevi’ maskesiyle işlemeye devam ettiler.

Kurban kestiler, Cuma namazı kıldılar. Allah dediler peygamber dediler.

Gizliden gizliye ise değerlerin yok olması için ellerinden geleni yaptılar.

Son yüzyılda özellikle gazete, televizyon, okullar, şirketleri yoluyla..

Elbette tüm bu kuruluşların ortasında kan pompalayan bir BDPS..

Amaçları ise dünyanın tüm üretimi üzerinde tasarruf sahibi olmak.

Ki her türlü kaynağı amaçları, inançları doğrultusunda kullanabilsinler.

***

Yıl 1726...Yer Polonya.

Jacob Frank dünyaya Sabatay Sevi’nin reenkarne olmuşu iddiasıyla sahneye çıktı.

Kurgu aynıydı.

Günahlar serbestti.

İstediğini yap, hayatını yaşa.

Doldur şu dünyayı günahla, ahlaksızlıkla.

Frank’e göre bu dünya kötülük tanrısının yarattığı dünyaydı. (Frankçiler kötülüğü tanrıya atfederler)

O yüzden en büyük ibadet de  günah olmalıydı.

***

Makyavelist bir anlayışa sahip olan Frankistler amaca götüren her türlü aracın mubah olduğunu savunurlar.

Yıkmalı, yakmalı ve amaca ulaşılmalı.

Ne de olsa düzenin gelmesi için kaos gerekli.

Şimdi Filistin’deki katliamlara bir de bu zaviyeden bakmalı.

Ve BDPS’nin havadan üretilen kredileriyle finanse edilen son birkaç yüzyıldaki savaşlara,  kanlı devrimlere...

Milyonlarca insanın Sabataycıların, Frankçilerin ‘tanrısına’ kurban olarak sunulmasına...

Ama adamların amentüsü bu. Yıkmak, yakmak, yok etmek gerek.

Mutlu, mesut bir dünya için bu zaruri.

***

Velhasıl nefislerin aşağılık, dünyevi arzularına hoş gelmişti bu yeni din. Hemen kabul gördü.

Özellikle Avrupa’daki zengin aileler arasında.

Muhtemelen kabul edenlerden biri de BDPS’yi Avrupa’ya getiren Rothschild’di.

Rothschild takma bir isim. Roth- Kırmızı; Schild- Kalkan... Kırmızı Kalkan.

Frankçilerin de ambleminin kırmızı kalkan olması tesadüf mü?

Taraftarlarına parayı biriktirmelerini, saklamalarını ve çok zengin olmalarını öğütleyen Frank elbette sınırsız hayat, günahsız din anlayışıyla Avrupa’nın zengin aristokratlarını çevresine toplamayı becerdi.

Nefislerindeki azgınlıklara ‘kulp’ bulanlar, fıtri inanç boşluklarını dolduran öğretiyi zevkle benimsediler.

Frank 1791’de Almanya öldü. Ama müritleri ‘Hıristiyan’ ‘Musevi’ maskesi altında onun öğretileri doğrultusunda yaşamaya devam etti.

Ne ilginçtir ki, İlluminati adlı masonik teşkilatın kurulması; kanlı, bol giyotinli Fransız devrimi;  ‘Cehennem Ateşi (Hellfire)’ kulüpleri de Frank’in öğretisinin yayıldığı  tarih ve coğrafyalara isabet ediyordu.

***

Babil sürgününde birçok Yahudi, tevhid inancını terkedip putperest Babillilerin adetlerini uygulamışlardı.

Bunların en meşhuru ise ‘Kutsal Fahişelik’ti (Sacred Prostitution).

Bu sapkın adete göre Babil kadınları, Afrodit tapınağında hayatlarında en az bir kez, tanımadıkları bir erkekle para karşılığı cinsel ilişkiye giriyorlardı.

Bir ibadet şekliydi bu.

Bu kavram önce ontolojik öğreti olarak Zohar Kabalasına sonra da uygulamada Sabataycılık ve Frankçiliğe sirayet etti.

***

Sabatay ve Frank’in Kabalasında da ‘cinsel sapkınlık’ dini bir merasimdir.

Onlara göre tanrının dişi ve erkeksi tarafları vardır.

Sınırsız cinsellik de tanrının kadın yönünü ortaya çıkarmak ve haşa ‘eksik’ tanrıyı tamamlamak için bir tür ibadettir.

İnsanın içinde gizlenmiş cinsel enerjinin kabuğu kırılmalı, kabuğun içinde sıkışmış ‘tanrısal’ ışık serbest bırakılmalıdır.

Freud’un libido teorisi bu ışıkta değerlendirilmeli.

Hollywood’un devamlı olarak cinsellik pompalaması da.

Ve son dönemde Türkiye’de de popülerliği artan Osho öğretileri.

Zihinlerde ‘normalleştirilmeye’ hatta ‘3.cins’  olarak kabul ettirilmeye çalışılan ‘homoseksüellik‘lezbiyenlik’ ‘ gibi cinsel sapkınlıklar/hastalıklar da..

İşte inanışlarını destekleyen teorileri/vehimleri üreten üniversiteleri, bilim adamlarını, yazarları; ‘ahlaksızlığın yayılım hızını arttıran’ film, dizi ve gazeteleri; toplumu yozlaştıran, değerlerini yıkan, dünyevileştiren daha nice endüstriyi, ‘izm’leri BDPS yoluyla finanse eden, palazlandıranSabataycı/Frankçi zihniyet.

***

Sınırsız kredi, ahlaksızlığı arttırıcı sınırsız yatırımlar yapmak demek.

Düşünsene Kasketli Ahmet, ülkende parayı basanlar ahlaksızlığın artmasını istiyorlar.

Zina arttı, bina, hırsızlık arttı.

Alkol, uyuşturucu, homoseksüellik, pornografi arttı.

BDPS demek tüm vücuda dağılacak kanın hangi damara ne kadar gideceğine karar verme mekanizmasına sahip olmak demek.

Sabataycı, Frankçi olan, günahın artması için çabalayan bu grup kanı hangi damarlara verecek?

Ahlak, iffet damarına mı? Yoksa şehvet, dehşet, felaket damarına mı?



EKONOMİ HAKKINDA diğer yazılar için tıklayınız.

 
 
  RASUL DEDİ: "KAVMİM BU KURANI ELİNDE TUTARKEN TERK ETTİ" (FURKAN 31)  
DERSVEKURAN  
  KURANDAN DERSLER ÇIKARTMAK VE KİTABI TEDEBBÜR ETMEK  
Bugün 13 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol